MAİL: Oyuncueposta@gmail.com - FACEBOOK: 724 Oyuncu - TWİTTER: Yokuz anam. Harikalar Tic. teması. Blogger tarafından desteklenmektedir.

27 Haziran 2012 Çarşamba

L.A. NOİRE: COMPLETE EDİTİON İNCELEME





Rockstar Games, bu güne kadar yaptığı başarılı işleri ile kalbimde yer etmiş bir firmadır. GTA serileri ile modern oyun dünyasına “Sandbox” ya da “Free Roam” diye adlandırabileceğimiz serbest dolaşma modunu soktular. Ama bence başarılarının essas anahtarı yenilikçilikten öte, her zaman iyi kotardıkları “Atmosfer” olmuştur. GTA lar buna dev bir örnek. Bully buna mükemmel bir örnek. Red Dead de bu Rockstarın iyi atmosfer yaratması kuralına uygun, başarılı bir örnek. Peki L.ANoire? Tabi ki öyle. Oyunda resmen monitörünüzden odaya atmosfer akıyor.


Başkanım bizimle emniyete kadar geliyosunuz.

Rockstar ile muhabbete giriş yapıp, sözü L.A Noire'a bağlamaya çalışıyorsak, sanırım ilk söylenmesi gereken şey oyunun diğer Rockstar oyunlarının aksine, serbest-dolaşım değil, hikaye bazlı bir oyun olduğu. Evet alıştığımız GTA motoru ile araba sürüyoruz, ateş ediyoruz, vs. Ve bu yüzden oyuna uzaktan bakanlar ekranda bir başka GTA oyunu görüyor. Ama bu oyunda mevzu biraz farklı. GTA ile L.A Noire ı kıyaslıyorsak, Şunu rahatlıkla söyleyebilirimki , L.A Noire'da aksiyon öğeleri ve dozajı, GTA lara oranla gerrçekten çok az. Oyun, oyun olmaktansa film olmak istiyormuş gibi bir hava var.


Şu "tarlalar" konuşmasında kastettiğiniz nedir acaba? Bi de inşaattaki "Brezilyalı, eldiven giyen 1 numaralı işçi" kim? Bi de Aleks seneye kalır mı nolur? 


Ben oyunun PC portunu oynadım. Önce şunu söyleyeyim. Eşşekler gibi sistem istiyor be dostlar. Öyle gönül rahatlığıyla her detayı maksimum açıp göz ziyafeti çekmek sizi biraz zorlayacak. Akıcı bir frame rate için, benim diyen makinelerde bile detaylardan ve grafik kalitesinden fedakarlık edeceksiniz.

Oyuna dönüyorum. 1950lerin Los Angeles'ı. Kahramanımız Cole Phelps sıradan bir polis memuruyken, sizin de yardımlarınızla detektifliğe yol alacak. Sistem şöyle işliyor, olay yerine gel. Diğer polislerle konuşup ne olduğunu öğren. Delil topla, incele, tanık ve şüphelileri sorgula, olayı kapat. Bu sırada bağlantılı olaylarla ilgili ana hikayeler arka planda ilerlesin. Senaryo ilerledikçe bizi sarıp içine çeksin..


Ya bugün tahliye yok arkadaşım, boşaltın şu adliyenin önünü


Oyunun yenilikçi boyutu kendini sorgulamalar sırasında gösteriyor. Soracağımız soruları seçiyoruz ve karşımızdaki şahsin cevaplarının doğru mu yoksa yalan mı olduğunu sezmeye çalışıyoruz. Diyelim yalan konuşuyor, varsa kanıtınız atıyorsunuz masaya. ” tarlaları tapeleri anlat bakalım” diyorsunuz. Kanıt yoksa “masumiyet karinesi var” diyorlar size..Sonuçta bir şekilde çözüyorsunuz ama. Otopsiden bir şeyler çıkıyor falan.. Farklı oyuncuların farklı çözüm yolları olabiliyor.

"Bu cemaatin bir komplosudur sayın savcım" "Hmm tamam serbestsin"



Teknik detaylara gelirsek, Grafikler öyle “devrimsel” değil. Hatta son teknoloji standartlarının hafif altı bile denilebilir. Tabi bizi esas ilgilendiren sorgulama sırasındaki mimikler olacah, şükür orada bir sorun yok. Ben gayet başarılı buldum. Şehrin haritası gayet büyük ve detaylı, kaplama ve modellemeler iyi denebilecek düzeyde.


Şike davasındaki üstün gayretlerinden dolayı sana haritada yer arıyoz koç..


Oyun için son söz olarak, kesilikle denemeniz gereken bir tecrübe diyorum. Delil toplamak, ifade almak, hep zevkli mevzular bunlar..

11 Haziran 2012 Pazartesi

EN İYİ FLASH OYUNLAR - SANDS OF THE COLİSEUM




Roma arenaları sizi bekliyor, kılıcınızı ve miğferinizi kapma vakti..





Sands of the Coliseum'da Roma şehirlerini arena arena gezecek, hepsinde kan dökecek ve gerçek şampiyon olacaksınız. Yüzlerce silah ve zırh seçimi, köle satın alıp eğitme, takım dövüşleri, farklı dövüş teknikleri ve yetenekler..



Hepsi bu oyunda kanlı grafikler ve gaza getiren müzikler eşliğinde sizi bekliyor.





Oyunu BURADAN oynayabilirsiniz.. Girdiğiniz anda bağlanacaksınız.

7 Haziran 2012 Perşembe

MAX PAYNE 3 İNCELEME






Rockstar yine yapmış yapacağını. Mart ayında oynadığım Mass Effect 3'ten sonra keyif aldığım ilk oyun MP3 oldu. Aksiyon isteyen oyunculara ilacını vermişler. Ve bunu en iyi becerdikleri iş olan “hikaye anlatımı” ile birleştirmişler. Sonuç gayet iyi. Ufak hatalar var, ama evet sonuç iyi.


Max kendine hayırlı bir izdivaç ararken

Rockstar, Max Payne mirasını Remedy'den devralırken, Max'in hayatında yeni bir dönem diyordu. Gerçekten öyle olmuş. Bildiğinizgibi ilk oyunlarda karısını ve çocuğunu kaybeden eski polisimiz, hafiften balataları yakmış, saf bir intikam hırsıyla ayakta duruyordu. İntikamını da aldktan sonra adamımız için bir yaşama sevinci kalmamış, içiyor içiyor içiyor, haplanıyor, içiyor, kusuyor, içiyor, haplanıyor..

Derken olaylar gelişir. Polis akademisinden eski bir tanıdığı Max'e “güney amerika ülkelerinde güzel para var hacı, gel sende iki takıl, ortama bi bak” diyor. Bizimki “la bırak içiyom ben, geldin şu güzel ortamı bozdun” diyerek ilgilenmese de hayat Max'i Brezilya'da zengin bir aileye özel korumalık yapar pozisyona sokuyor.


Max sabah kalkmış açma germe hareketleri yaparken

Max Payne 3 ün sitesinde, Rockstar'ın oyun için Brezilya'da yaptığı araştırmaları görebilirsiniz. Rio'nun yüksek sosyete hayatı nasıl insanlardan oluşur, bunlar nerelerde oturuyor, nerelerde yiyip içip eğleniyor, nasıl bir hayat tarzı yaşıyorlar, rockstar hepsini araştırmış. Yetmemiş, Call of Duty oyunlarında da karşılaştığımız o meşhur Fevella çeteleri nasıl adamlardır, kullandıkları silahlar nelerdir, bunlara dalmış. Yetmemiş, Brezilya'da özel güvenlik sektöründe işler nasıl yürür demişler, ona da bakmışlar. Bu kadar araştırmadan çıkan sonuç nedir derseniz, dünyanın her yerinde jet-set ortamlar olsun, yeraltı dünyası olsun aynıymış be dostlar. Ama bu araştırmalar hikaye bazında oyuna kesinlikle birşeyler katmış.


Max aile kabristanını ziyaret ederken

Bu kadar derinlik ve gerçeklik peşinde koşan oyun, oynamaya başladığımızda “gerçeklik falan bi yere kadar” diyerek, saf aksiyon bombası olmaya soyunuyor. Evet Max yaşlanmış, kartlaşmış, inceden göbeklenmiş ama maşallah gençliğinde yapamadığı işlere parmak atıyor. Helikopterlerden tek elle sarkıp baş aşağı ateş etmeler. Suratına gelen roketleri vurup patlatmalar. Çatılardan aşağı kayarken gez-göz-arpacık hizalamalar, Benim gibi oyunlarda gerçeklik arayan oyunculara çoğu zaman “Ya bu kadar yapmayın artık” dedirtiyor, ama oyunu da öyle böyle oynatıyor işte..



Max toplu taşıma araçlarında bayanlara  yer verirken

Her zamanki gibi Rockstar'ın ve Max Payne oyunlarının güçlü noktası hikaye anlatımı. Oyunda periyodik olarak 5 dakika çatışıyoruz ki sonunda Max'ın ağzından çıkacak iki altın kelamı duyabilelim. İşte birkaç örnek..

“Bağdat'a tanga giydir, olsun sana Sao Paolo!”
“Bokun üstünde üç beş sinek varsa bok da popüler adamdır.”
“Üç saattir bi barda içiyorum. Ya da beş yıldır. Nasıl bakarsan artık..”
“Bu şerefsizler beni öldürmek için sıraya girerken, ben de suratımda skim bi sırıtma takayım”

Yine atmosferde gerçekçilik açısından başarılı bir detay Brezilya'da İngilizce konuşulmaması. Oyunda da bizimle konuşmayan kişiler kendi aralarında ana dillerinde muhabbet ediyor. Max ve biz trene bakar gibi bakıyoruz.

Max yıllık iznini Yeni Foça'da geçirirken

Oyunda beni rahatsız eden, eksi puan olarak nitelendirebileceğim birkaç detay, akın akın gelen ve bitmeyen düşman dalgaları, bullet time modunda sağa sola merdivene duvara denk gelince Max'in aldığı abuk subuk şekiller, Kill-Cam'in bir garip, kafasına göre çalışması, headshotları pas geçip mideye giren mermiyi uzun uzun izlemesi, düşmanların bizi arkadayken ve ses çıkarmamışken fark edebilmesi gibi detaylar.

Bunların dışında Max Payne'in özüne sadık kalınan bir oyun olmuş. Health Regeneration yine yok, sağlığımızı düzeltmek için painkiller arıyoruz, fakat bunlar artık öyle yerde merde değil, ilkyardım odaları ya da dolapları gibi daha mantıklı, daha olması gereken konumlarda bulunuyor. Üzerimizde elli çeşit silah taşıyıp fıttır fıttır değiştirmiyoruz, mesela bir tüfek iki tabanca varsa Max bir elde tabancayla ateş edip diğer elinde tüfeği taşıyor, çift tabancaya geçerken tüfeği atıyoruz.


Max dünyasını renklendirirken

Sözün özü, bu aralar benim gibi aksiyon damarınız kabardıysa alın oynayın. Rockstar sizin için çok iyi tasarlanmış mekanlarda geçen, eğlencelik bir oyun yapmış.