Rockstar Games, bu güne kadar yaptığı başarılı işleri ile kalbimde yer etmiş bir firmadır. GTA serileri ile modern oyun dünyasına “Sandbox” ya da “Free Roam” diye adlandırabileceğimiz serbest dolaşma modunu soktular. Ama bence başarılarının essas anahtarı yenilikçilikten öte, her zaman iyi kotardıkları “Atmosfer” olmuştur. GTA lar buna dev bir örnek. Bully buna mükemmel bir örnek. Red Dead de bu Rockstarın iyi atmosfer yaratması kuralına uygun, başarılı bir örnek. Peki L.ANoire? Tabi ki öyle. Oyunda resmen monitörünüzden odaya atmosfer akıyor.
Başkanım bizimle emniyete kadar geliyosunuz.
Rockstar ile muhabbete giriş yapıp, sözü L.A Noire'a bağlamaya çalışıyorsak, sanırım ilk söylenmesi gereken şey oyunun diğer Rockstar oyunlarının aksine, serbest-dolaşım değil, hikaye bazlı bir oyun olduğu. Evet alıştığımız GTA motoru ile araba sürüyoruz, ateş ediyoruz, vs. Ve bu yüzden oyuna uzaktan bakanlar ekranda bir başka GTA oyunu görüyor. Ama bu oyunda mevzu biraz farklı. GTA ile L.A Noire ı kıyaslıyorsak, Şunu rahatlıkla söyleyebilirimki , L.A Noire'da aksiyon öğeleri ve dozajı, GTA lara oranla gerrçekten çok az. Oyun, oyun olmaktansa film olmak istiyormuş gibi bir hava var.
Şu "tarlalar" konuşmasında kastettiğiniz nedir acaba? Bi de inşaattaki "Brezilyalı, eldiven giyen 1 numaralı işçi" kim? Bi de Aleks seneye kalır mı nolur?
Ben oyunun PC portunu oynadım. Önce
şunu söyleyeyim. Eşşekler gibi sistem istiyor be dostlar. Öyle
gönül rahatlığıyla her detayı maksimum açıp göz ziyafeti
çekmek sizi biraz zorlayacak. Akıcı bir frame rate için, benim
diyen makinelerde bile detaylardan ve grafik kalitesinden fedakarlık
edeceksiniz.
Oyuna dönüyorum. 1950lerin Los
Angeles'ı. Kahramanımız Cole Phelps sıradan bir polis memuruyken,
sizin de yardımlarınızla detektifliğe yol alacak. Sistem şöyle
işliyor, olay yerine gel. Diğer polislerle konuşup ne olduğunu
öğren. Delil topla, incele, tanık ve şüphelileri sorgula, olayı
kapat. Bu sırada bağlantılı olaylarla ilgili ana hikayeler arka
planda ilerlesin. Senaryo ilerledikçe bizi sarıp içine çeksin..
Ya bugün tahliye yok arkadaşım, boşaltın şu adliyenin önünü
Oyunun yenilikçi boyutu kendini
sorgulamalar sırasında gösteriyor. Soracağımız soruları
seçiyoruz ve karşımızdaki şahsin cevaplarının doğru mu yoksa
yalan mı olduğunu sezmeye çalışıyoruz. Diyelim yalan konuşuyor,
varsa kanıtınız atıyorsunuz masaya. ” tarlaları tapeleri anlat
bakalım” diyorsunuz. Kanıt yoksa “masumiyet karinesi var”
diyorlar size..Sonuçta bir şekilde çözüyorsunuz ama. Otopsiden
bir şeyler çıkıyor falan.. Farklı oyuncuların farklı çözüm
yolları olabiliyor.
"Bu cemaatin bir komplosudur sayın savcım" "Hmm tamam serbestsin"
Teknik detaylara gelirsek, Grafikler
öyle “devrimsel” değil. Hatta son teknoloji standartlarının
hafif altı bile denilebilir. Tabi bizi esas ilgilendiren sorgulama
sırasındaki mimikler olacah, şükür orada bir sorun yok. Ben
gayet başarılı buldum. Şehrin haritası gayet büyük ve detaylı,
kaplama ve modellemeler iyi denebilecek düzeyde.
Şike davasındaki üstün gayretlerinden dolayı sana haritada yer arıyoz koç..
Oyun için son söz olarak, kesilikle denemeniz gereken bir tecrübe diyorum. Delil toplamak, ifade almak, hep zevkli mevzular bunlar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder